Tasarruf planını güçlü kılan nedir?

Pazar kahvaltısındaki en önemli konu, büyük oğlumun üniversite hedefleriydi geçen hafta. Bu yıl on birinci sınıfta ve iki yılımız var. Okulların ‘online’ da olsa açılmasına bir gün vardı ve ‘düşünceleri’ konusunda bilgimi tazelemek istedim.

Üniversite eğitimini ülkemizdeki bir devlet üniversitesinde, yabancı dilde eğitim veren bir bölümde almayı planlıyor. Zaman ne gösterir elbette bilmiyoruz ancak, -olursa- yüksek lisans konusunda eşimle biz, eğitim maliyetlerinin daha karşılanabilir düzeyde olduğu Orta Avrupa ülkelerinden birini düşünüyoruz. Oğlumuz da onaylıyor.

Yurt dışında eğitim, şimdiye dek yoğunlaştığım bir konu olmadı, öğreneceğim. Ancak net olan şu ki, altı yıl sonrası için, iki yılı içeren bir dönemin tasarruf hamlelerini şimdiden yapmak gerekiyor ve zihnimiz bizi şu sorunun cevabına sürüklüyor:

Peki buna yönelik finansal planımız hazır mı?

Planlama nedir?

Planlamanın, tasarrufun sayısal tarafı olduğunu düşünmüştüm ilk zamanlar. Ancak anladım ki, öyle değil. Planlama zihinsel bir ön hazırlık. Tasarruf, zihnen tasarladığımız, mantığımız çerçevesinde yapılabilirliğine inandığımız ve içtenlikle benimseyip, disiplinle devam ettiğimiz bir süreç olmalı. Kişiye uygun olmayan, benimsenmemiş ve sonucunda içselleşmemiş hiç bir plan, eyleme dönüşemiyor, dönüşse bile uzun soluklu olamıyor çünkü.

Hangi kişisel özelliklere sahibiz?

Tasarruf planınız, sizinle beraber yan yana yürüyecek sakin bir yol arkadaşı mı?
Yoksa kayıplar-kazançlar-fırsatlarla bezeli bir aksiyon arayışı mı?

Bu soruların cevabını kişisel özellikler belirler. Tasarruftaki ‘geliştirici’ taraf, sadeleşen yaşam tarzı ve tüketim kontrolüyle yaratılan değeri, bizzat yaşamaktır. İçselleşme sürecini güçlendiren de budur.

Değer yaratma, tasarrufu yapan için; yeni bir stres kaynağı olmamalı bana göre. Çünkü sabır gerektiren bu zor sürece bir de stres eklendiğinde, başarı şansı azalabiliyor. Bu nedenle, kişiye ayna tutan, bireyin risk algısını tam yansıtan bir plana odaklanmak en iyisi. Yanlış seçimlerle içsel motivasyonu zedeleyecek gerilimlere gerek yok.

Yıpratıcı bir günün akşamı, tasarruf seçimlerinizden biri değer kaybedince gece tüm uykunuz kaçıyorsa, planı gözden geçirmenizde fayda olabilir.

Risk size ne ifade eder?

Yatırım evreninde yer alan profesyonel sistemlerin ilk ölçtüğü şey, bence de doğru bir yaklaşımla, kişinin risk algısıdır. Zira risk, tasarruflarınızı arttırmak için elinizi uzattığınız her finansal seçenekte var. Az veya çok oranda…

Finansal ürünler aslında birbirine benzerler. Hepsi, belli koşullar dahilinde artı/eksi bir değer üretir. Potansiyelini inkar etmez, doğasına uygun davranır ve bıkmadan iki olasılığı yansıtır: kayıp ve kazanç…

Bu iki olasılığa verdiğimiz duygusal tepki, aslında hangi risk seviyesine uygun olduğumuzu gösteren ipuçları…

Günümüz dünyasında yatırım için çok fazla seçenek var ve hepsini kavramak mümkün değil. Fakat basit bir yaklaşımla, risk algımızın ne olduğunu sorgulayıp, kendimize uygun seçeneği kolaylıkla bulabiliriz.

Yazının bitiminde, bir çok risk profil anket örneği var. Yatırımcı profilinizi saptarken, size basit yollarla yardımcı olabilen, yatırım seçimlerinizle ilgili ‘duygusal tepkinizi‘ sorgulamanızı sağlayan, faydalı anketler bunlar. Zaman ayırın ve içtenlikle cevaplayın. Size uyan bir yatırım portföyü için güçlü bir ön hazırlık yapmış olacaksınız.

Yatırım ürünleri risklerine göre sınıflandırılırlar.

Yaşam döngünüzün neresindesiniz?

Tasarruf eylemi kişisel ve bireyin yaşam döngüsüne doğrudan bağlı. Orta yaşlı bir bireyin tasarruf planıyla, yirmili yaşlarının başındaki bir bireyin planının farklı olması çok doğal. Hedef bütçe için zaman bol olduğunda, tasarrufa ayrılan aylık bütçeyi de, alınması gereken riski de düşük tutmak mümkün.

Ancak kısa vadede yüksek bir birikime ulaşmak için, aylık bütçenin yüksek olması yetmeyebiliyor, hedefe ulaşmak için agresif büyüme de gerekiyor. Bu da bireyi yüksek getiri hedefine karşılık veren yüksek riskli ürünlere götürebiliyor.

Yatırım portföyünüze aldığınız finansal ürünler, beklentinize, kişilik özelliklerinize ve risk anlayışınıza uygunsa, risk yelpazesinin her kademesindeki ürünü düşünebilirsiniz. Burada kritik nokta, kendinizi, duygularınızı, karar mekanizmalarınızı iyi tanımak, piyasa gelişmelerini tarafsız bir şekilde analiz etmeye çalışıp, yatırım kararınızı, piyasa koşullarına dayanabilme gücünüze göre vermektir.

Tasarruf yolculuğunda başarılı olabilmek için, gerçekçi detaylar içeren, istikrarlı bir birikim modeline sahip olmak kadar; duygu kontrolüyle büyük resme odaklanabilen bir mizaca da ihtiyaç var. Tasarruf sürecinin sürdürülebilirliği, planın gerçekçiliğine bağlı.

Profesyonellere nasıl ulaşırız?

Yüksek enflasyon ve sarsıcı kur riskleriyle yaşayan bizim gibi toplumlarda uzun vadeli tasarruf yapmanın başlangıcına, matematik kurallara dayanan, güvenilir öngörüler koymak gerekiyor. Doğru tasarlanan bir planla yola çıkmanın, yolculuk devam ederken ufkumuzu açması, bizi geliştirip yüreklendirmesi, daha olası çünkü…

Şanslıyız ki, doğru tasarruf planı için, deneyimlerini bizlerle paylaşan pek çok insana sahibiz. Ülkemizde, finansal okuryazarlık gönüllüsü olan ve tasarruflarını sermaye piyasalarında değerlendirmeye yeni başlamış yatırımcılara ışık tutan pek çok profesyonel ve akademisyen var.

Webinar’lar yapıyorlar, videolar çekiyorlar, sosyal medya yoluyla yazdıkları kitapları ücretsiz paylaşıyorlar, dijital portföy yönetimi ve robo danışmanlık gibi bilmediğimiz pek çok kavramı cep telefonlarımıza kadar getiriyor, finansal okuryazarlığı ve finansal planlamaya giden yolları ulaşılabilir kılmaya çalışıyorlar. İyi Gelir Platformu** gibi, FODER-Finansal Okuryazarlık Erişim Derneği gibi değerli oluşumlar bunlar…

Halen, bu oluşumlardan birinin kurucusu olan Prof. Serra Eren Sarıoğlu’nun kitabını okuyorum. Kitap*** sayesinde, dijital portföy yönetimi sürecinin, gelişmiş piyasalarda aldığı yolu görme şansı buldum. Serra Hanım ve ekip arkadaşlarının İyi Gelir’de paylaştıkları ‘Hedefli Yatırım Analizi‘ de, kitap içeriğinde yer alan akademik saptamaların uygulanabilir biçimde bize sunulması aslında.

Sade bir arayüze sahip ve girdiğiniz verilere dayanarak tasarruf planı oluşturmanızı destekleyen iyi bir dijital kılavuz niteliğinde. Kendi analizimde bunu kullandım.

Altı yıl sonra, iki yıl sürecek bir yüksek lisans için birikime ihtiyacım var ve kendime göre kur riskini de hesaba katarak bir hedef belirledim. Sonucu aşağıda.

Siz de kendi değerlerinizi girerek, hedefe nasıl bir matematikle gidebileceğinizi görebilirsiniz.

Önümüzdeki yazılarda, tasarruf yoluma ışık tutan, motivasyonumu arttıran; her üretimi ile yeni bir bilgi sahibi olduğum değerli insanların çabalarını sizinle de paylaşmaya çalışacağım. Elimden geldiğince…

Mümkün olursa, üreticisinin doğrudan iznini alarak. Bu noktada Serra Hanım’a teşekkür borçluyum.

Özellikle finansal okuryazarlığın gelişmesi için gönüllü faaliyet gösteren o kadar yetkin insan, dernek ve platform var ki; hatta bu çalışmaları paylaşabilmek için can atıyorum diyebilirim.

Bitirirken

Tasarruf kendimizi tanımayı, ihtiyaç ve hayallerimizi merkeze koymayı, doğru insanlardan alınan bilgilerle doğru analiz yapmayı, sürdürülebilir planlarla yola çıkmayı gerektiren bir eylemler bütünü.

Planlama sürecindeki ‘duygu kontrolü‘ ise en kritik konu. İçinde mizaç, analiz, strateji ve sabır var. En düşük riskli fon da, en riskli hisse de bu şekilde seçiliyor.

İnsan olmanın büyüsü, farklılıklarımızda saklı…

Herkese uyan bir finansal plan olsaydı, sanırım hepimiz gider birer tane alırdık. Ancak öyle bir şey yok. Kimse en düşükten alıp en yüksekten satamıyor ; varsa da onlardan biri olamayacağım kesin… Risk algımıza uygun ve matematik gerçeğe dayanan bir planla yola çıkıp ona bağlı kalmak, sanırım izleyebileceğimiz en güvenli yol…

Sonuçta, hiç bir şey sağlıkla yaşanan bir hayattan daha kıymetli değil. Tasarrufu da, o hayatı daha iyi hale getirmek için, hayatı atlamadan yapmak, planlamak, benimsemek, sahiplenmek lazım. Sonuç kendiliğinden geliyor.

Çok sevdiğim bir markanın, çok sevdiğim bir cümlesi var. Sloganı hatta…

Her gözüme çarptığında, bir an durup düşünmeme neden olan, karmaşaya mola verdirip, kendime getiren bir cümle bu. Zaman akarken hayata tutunmak, yaşadığımız ‘an’ların tadına varıp üretmek, paylaşmak ve değer katmak gerekiyor. Hayatın ‘kendisini’ ıskalamadan!

Bu yüzden bu haftaki yazımı, o çok sevdiğim cümleyle bitirmek istiyorum ve sizi de her daim gülümsetmesini diliyorum:

Hayat en güzel hediye!

Sağlıkla kalın…

***Yararlanılan kaynaklar: Prof. Dr. Serra Eren Sarıoğlu : Portföy Yönetiminde Yeni Yaklaşımlar – Dijital Portföy Yönetimi ve Robo Danışmanlık – Nisan Yayınları/Eskişehir/2018

**İyi Gelir platformu

http://hedef-belirleme.iyigelir.net

https://www.anadoluhayat.com.tr/risk-profili-anketi

https://www.metlife.com.tr/bireysel-emeklilik/bireysel-emeklilik-nedir/risk-getiri-profili-anketi/

https://www.akbank.com/tr-tr/hizmetler/Sayfalar/akbank-yatirim-hizmetleri.aspx

https://www.yapikredi.com.tr/bireysel-bankacilik/yatirim-urunleri/yatirim-eksperi

https://studyzone.com.tr/yurtdisinda-yuksek-lisans/varsova/#1

https://studyzone.com.tr/yurtdisinda-yuksek-lisans/macaristanda-yuksek-lisans/#5

tasarruf delileri tarafından yayımlandı

Finans sektöründe 23 yıllık bir yolculuk. Sermaye piyasaları, çeşitli bankalarda portföy yöneticiliği, Satış Müdürlüğü deneyimleri. SPK Türev, SPK Düzey3, BES ve SEGEM Lisansları. Son dönemde ekonomiye, iktisada yoğun ilgi. Evli, 2 çocuk babası, tasarruf delisi.

Birisi “Tasarruf planını güçlü kılan nedir?” üzerinde düşündü

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: